Kızılderililer (The Native Americans)


{Konuyla ilgili videoyu yazının sonundaki bölümde izleyebilirsiniz}


Batı dünyasında Amerika'nın tarihi, "1492 yılında Kristof Kolomb tarafından keşfedildi" diye büyük bir yalanla başlar. Aslında Amerika kıtası, son buz çağının sonlarına doğru Bering Boğazı'nı geçip uçsuz bucaksız otlakları ve bizonları barındıran Amerika düzlüklerine ulaşan Kızılderililer tarafından 9000 yıl önce keşfedilmiştir.
Binlerce yıl süren bu rüya Avrupalıların Amerika'yı istilasına kadar sürer. Bundan sonra yaşananlar ise tarih kitaplarının bir-iki cümleyle geçiştirdiği korkunç bir katliamdır.
Kristof Kolomb'dan önce 5 milyonun çok üzerinde olduğu tahmin edilen Yerli sayısı, Beyazların sistematik şekilde uyguladığı soykırım sonrası 20.yüzyılın başlarında, 200 000'e kadar düşer. Son zamanlarda, eskiye göre iyiye giden yaşam koşullarıyla nüfusları arttıysa da bu sefer de asimilasyon politikalarının etkisiyle özbenliklerini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır.
Beyazlardan tamamen farklı yaşam anlayışına sahip bu halka en başarılı insanın kim olduğunu sorsanız, çoğunlukla kendini başkalarının iyiliğine adamış bu yüzden de mal mülk edinememiş bir başarasız(!) insani göstereceklerdir, örnek olarak.
"Biz bu dünyayı atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldık" şeklinde özetlenebilecek bir dünya görüşüne sahip bu özgür ruhlu insanlar üzerinde Beyazların çıkarcı politikaları öyle bir toplumsal baskı yaratmaktadır ki Kızılderili halkları arasındaki intihar oranı, bu yüzden, ABD genelinden kat be kat fazladır. Kızılderili Özerk Bölgelerinde yaşayan her iki genç kız ve her üç delikanlıdan biri- geleceklerinden umutsuz oldukları alkol ve uyuşturucu batağına düştükleri ve özgüvenlerini yitirdikleri- için intihara teşebbüs etmektedirler.

Geçen yüzyılda Kızılderililer üzerindeki karalama, aşağılama politikaları öyle boyutlara erişmiştir ki örneğin "kafa derisi yüzme" işlemi tamamen Avrupalı kafatası avcılarının öldürdükleri yerli başına alacakları ödülün ispatı olarak uygulamaya Beyazlar tarafından konmuş, daha sonra Yerliler tarafından da uygulanmış olsa da o işlem bile dünyaya- çarpıtılarak-bir Kızılderili vahşeti olarak empoze edilmiştir.

Günümüzde ABD'de, 226 sı Alaska'da olmak üzere, 557 Kızılderili kabilesi yaşamaktadır. Nüfusları beyazlarla evliliklerden doğan melezlerle birlikte 2.4 milyona ulaşmış durumdadır. Kabileler aralarındaki kültür bağlarını korumak ve dayanışmayı güçlendirmek için yılın belirli günlerinde bölge bölge Pow-Wow adını verdikleri eğlenceli yarışmalı toplantılar düzenlenmektedir. Izleyeceğiniz gösteri Amerika'da yaşadığım yıllarda katıldığım Navajo, KaraAyak, Apaçi, Pavni, Çeyen, Çeroke, Kiowa kabilelerinin Pow-Wow'unda en büyük Kızılderili Özerk Bölgesinin bulunduğu Oklahoma'nin Anadarko kasabasında ve bazıları da Pueblo Kızılderililerinin yaşadığı NewMexico'da çekilmiştir.
Büyük kahraman ve büyük direnişçi Apaçi lideri Geronimo (Goyathlay) ülkesini işgal etmek isteyen saldırganlara karşı kahramanca direndi. Öyle büyük bir direnişçiydi ki savaştığı düşman kumandanı Crook bile onun için "Tarihin yazdığı en büyük Amerikalılardan biri" demekten kendini alamayacaktır.
Bu asil halkın hala damarlarında Geronimo'nun kanının aktığını, dayanmak ve direnmek için ve "çocuklarından ödünç aldıkları" bu emaneti en iyi şekilde koruyup kollamak ve korkunç medeniyet çarkının içinde ezilmemek öğütülmemek için yeterli sebeplerinin olduğunu unutmamaları dileğiyle...

Not: Kendilerinden bahsederken kabile isimlerinin kullanılmasını tercih eden bu halktan, Türk halkının alıştığı şekilde (biraz da ırkçı bir tanım olan) "Kızılderililer" olarak bahsettigim için özür diliyorum.

Hatice Ezgi Özçelik