BİREYSEL BELİRLENİMLİ Proje Atölyesi




Bir Hikayeyi Görselleştirmenin Püf Noktaları 

Proje Danışmanı: HATİCE EZGİ ÖZÇELİK
Danışman yardımcısı: YUSUF AK

Dijital makinelerin fotoğraf dünyasına getirdiği faydalar saymakla bitmez. Ama bir şeyi götürdüğü kesin; o da düşünerek deklanşöre basmayı. İşte şu anda içinde bulunduğunuz “Bireysel Belirlenimli” proje atölyesinde hepinizin öğreneceği ve fotoğraf hayatınız boyunca da kullanacağınız en önemli ders düşünerek deklanşöre basmak olacaktır.
Bu beceriyi kazanmanız; beyninizle kalbinizin senkronize olmasını sağlayarak, duygularınızı izleyicilere aktaracak en uygun fotoğrafı çekmenize yardımcı olacaktır. 

Foto-grafik hikaye anlatımının özelliklerini ana hatlarıyla şöyle özetleyebiliriz:

İlk önce; çekilen her fotoğraf en azından bilgilendirici olmalı, buna  ilaveten  izleyende sevinme, üzülme, kızma vb. gibi insani duygular uyandırmalıdır.
Sonrasında, fotoğraflardaki bu duygular bir bütün içine kanalize edilerek, insanda kuvvetli duygular uyandıran bir hikayeye dönüştürülmelidirler.
Aslında etrafımızda oluşan her olayın arkasında bir hikaye yatar. Vapur düdüğünün ötüşü arkasında bir hikayeyi barındırır, köpeklerin havlamaları, kuş cıvıltıları, bulutların yağmur olarak yere inmesi, sokaklarda sel gibi akan insanların içinden bir insanın kederli bakışı, cıvıl cıvıl okula giden çocuklar, neşeli kahkahalar, ormanları katleden motorlu testerelerin yürek burkan uğultuları...bunların hepsi  foto-grafik bir hikayeyi tetikleyen başlangıç sahneleridir. Burada mühim olan her gün gözlemlediğimiz bu olayların hayatla olan ilişkisini görsel olarak kurabilmektir.

Fotoğrafların hikaye anlatabilen mükemmelliğe erişebilmesi için beş özellikle donatılmış olması gerekir:

1-Fotoğrafın İzleyicide Uyandırdığı Ruh Hali: Bu duygu fotoğrafta arka planın netliği-fluluğu veya ön plandaki ana nesnenin arka planla ilişkisiyle anlatılabilir. Örneğin, çok net fotoğraflar keskin duygular yaratırken net olmayan veya göreceli hareket netsizliğiyle çekilmiş fotoğraflar daha yumuşak daha fani duygular yaratırlar.
2- Duygu: Fotoğrafta duygu, canlıların yüz ifadeleriyle veya beden dilleriyle ifade edilebilir. Fotoğraftaki hikayeyle empati kurabilmemizin en önemli öğelerindendir.
3- Anlatım Dili: Eğer bir izleyici fotoğrafta, deklanşöre basılmadan öncesini  ve sonrasını görebiliyorsa yani fotoğrafta bir hikaye akışı varsa, fotoğrafta uygun bir anlatım dilinin varlığından söz edebiliriz.
Anlatım dilinin başarısı kompozisyona eklenen  veya dışında bırakılan nesnelerle kontrol edilir. Bu konuya An ve Sonsuzluk projemizde sayısız kere değindik.
4-Fotoğrafta düşünce: Fotoğraf sizin dünya görüşünüzü yansıtmalıdır. Çok kabaca; sol görüşlü bir insansanız emekten yanasınızdır, sağ görüşlüyseniz sermayeden yana...
5- Mesaj: Fotoğrafın bir mesajı olmalıdır. Fotoğrafa bakanın zihninde  yeni gelecek tasavvurları yaratan bir mesaj olmalıdır bu. Renkler, motifler, makro veya zoom kullanımı, olayın geçtiği yer, fotoğrafta tam olarak yerine konulmamış veya her şeyin yerli yerindeliği fotoğrafta mesajı yaratan öğelerdir.
Fotoğraf sanatında, deklanşöre basanla izleyenin aynı mesajı alabilmesi için bütün bunlar üzerinde titizlikle durulması gereken özelliklerdir.

Bu projede, üstte ana hatlarıyla vurguladığım özelliklerde fotoğraf çekebilmek için ilk önce kendi ilginizi çeken bir konu bulmalısınız.
Bir de; seçtiğiniz proje konusuna hakim olmalısınız ki, o konu hakkında hiçbir şey bilmeyen insanlara projenizi görsel olarak anlatabilesiniz.

Bu projede benim görevim; anlatmayı seçtiğiniz konuyu, en iyi şekilde nasıl foto-grafik bir hikayeye dönüştüreceğiniz konusunda size yol göstermek ve bu yolda gerekli olan teknik, estetik bilgilerle donanmanızı sağlamak olacaktır.
Bu projeyi layıkıyla yerine getirebilmeniz için önünüzde yedi aylık bir süre var. Bu süreyi tamamladığınızda  kendinizi her konunun üstesinden gelebilecek usta bir fotoğrafçı gibi donanımlı hissedecek ve fotoğraf sanatına daha sıkı sarılacaksınız.

Proje bitiminde bütün katılımcıların yer alacağı bir toplu gösteri planlanmaktadır. Projede yer alan fotoğraf seçkilerinden oluşan bir sergi açma fikri de ihtimal dahilindedir.

Hatice Ezgi Özçelik